Arabuluculuk Nedir?
6325 sayılı “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu” ile hukuk sistemimize dahil olmuştur. Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemidir.
Arabulucu Kimdir?
Arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş, en az 5 yıl deneyimi bulunan gerçek kişi hukukçudur. ‘Arabulucu’ olarak görev yapacak kişi; taraflara aralarındaki iletişim kanallarını açma veya geliştirmede, daha saygılı ve üretken ilişkiler kurmalarında, birbirlerinin çıkar, gereksinim ve endişelerini daha iyi teşhis etmede, anlama ve daha düşünceli davranmalarında, daha etkili sorun çözme veya müzakere yöntemleri önerme ve uygulamada, her iki tarafın da kabul edebileceği anlaşmalara varmaları ve tanımalarında yardımcı olur.
Kimler Arabulucuya Başvurabilir?
Türkiye’de aralarında hukuki uyuşmazlığı olan ve çözüm için üçüncü bir kişinin yardımına ihtiyaç duyan herkes her zaman arabuluculuğa dava açıldıktan önce ya da dava sırasında başvurulabilir. Dava öncesi arabuluculukta taraflar uzlaşırsa artık dava yoluna gitmeye gerek kalmayacaktır. Taraflar dava açıldıktan sonra hakimler taraflarından arabuluculuk hakkında bilgilendirilirler. Bunun sonucunda taraflar Arabuluculuğa gitmek isterlerse hakim duruşmayı en çok iki kez üç aya kadar erteleyebilir. Taraflar anlaşırlarsa mahkeme davayı görmeyi bırakır ve artık tarafların anlaştıkları metin geçerli olarak sonuç doğurur. Eğer anlaşma sağlanamazsa dava kaldığı yerden devam eder ve olay hakkında kararı mahkeme verir.
Bizimle İletişime Geçin
Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?
Arabuluculuk, esnek ve tarafların isteklerinin ön planda olduğu bir süreç olduğu için; her arabuluculuk süreci farklı yollarla işlese de genel geçer kuralları mevcuttur. Arabuluculuk görüşmelerine başlayabilmek için, tarafların iradeleri ve gönüllü olmaları esastır. Kanunda aksi belirtilmedikçe, taraflar arabulucuyu serbestçe seçer. Seçilen arabulucu, tarafları ilk toplantıya çağırır ve üzerinde anlaşılamayan konu hakkında tarafların konuşmalarını ve birbirlerinin fikirlerini ilk ağızdan duymalarını sağlayarak, süreci en sağlıklı bir şekilde yürütür. Arabulucu hukuki tavsiye veremez, karar veremez, çözüm önerisinde bulunamaz, tarafları çözüm önerisine kabule zorlayamaz. Ancak tarafların kendi başına bir çözüm üretemediğini görürse, tarafların yararına bir çözüm önerisinde bulunabilir.
Arabulucunun yaptığı toplantılarda gizlilik esastır. Süreçle bağlantısı olmayan kişiler, arabuluculuk görüşmelerinde bulunamaz; bulunması dahi teklif edilemez. Toplantılarda arabulucu, taraflar ve varsa tarafların vekilleri veya yetkilileri bulunabilir. Ancak tarafların rızası ile çözüme katkı sağlayabilecek uzman kişiler de toplantılarda hazır bulunabilir. Arabulucu toplantılarını bütün tarafları bir araya getirerek gerçekleştirebileceği gibi, taraflarla ayrı ayrı toplantılarla da süreci devam ettirebilir. Bu; arabulucunun sürecin nabzını ve hangi şeklin taraflara menfaat sağlayabileceğini dikkate alarak verebileceği bir karardır.
Yapılan toplantılar neticesinde; tarafların anlaşmaya varması, uyuşmazlığın arabulucu tarafından çözüme ulaştırılamayacağının görülmesi ve toplantılara devam edilmesinin manasız olduğunun anlaşılması, taraflardan herhangi birinin arabuluculuk sürecinden çekildiğini bildirmesi, tarafların arabuluculuk faaliyetini sona erdirmeleri veya uyuşmazlık konusunun arabuluculuğa elverişli olmadığının anlaşılması hallerinde arabuluculuk süreci sona erer.
Arabuluculuk toplantılarının sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya sürecin ne sonuçla sonuçlandığı, arabulucu tarafından hazırlanan ‘son tutanak’ ile kayıt altına alınır. Bu tutanak taraflar için hukuken son derece bağlayıcıdır. Taraflar bu görüşmeler sonunda anlaştıklarını beyan ederse o zaman yine arabulucu tarafından düzenlenecek olan ‘anlaşma belgesi’ taraflarca imza altına alınır. Taraflardan biri dilerse bu sözleşmeye, mahkemeye başvurarak ‘icra edilebilirlik şerhi’ koydurabilir. Böylelikle bu belge; kesinleşmiş bir mahkeme kararı gibi ilam hükmü taşıyarak, icraya konu edilebilir. Bu şerh taraflar dava aşamasından önce arabulucuya başvurmuşsa, arabulucunun yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesinden; taraflar dava devam ederken arabulucuya başvurmuşsa yetkili mahkeme tarafından istenir.
Arabuluculuğa Başvurmanın Avantajları Nelerdir?
- Arabulucuya başvurmak ve uyuşmazlığı arabulucuyla çözme yoluna gitmek; ülkemizdeki dava sonuçlanma süreleri ve yargının iş yükü düşüldüğünde tamamen zamandan tasarruftur.
- Taraflar için maddi külfeti en aza indirir; dava sonuçlanana kadar yapılan masraflar, hukukçuluk ücretleri gibi giderler arabuluculukta söz konusu değildir.
- Arabulucu aracılığıyla yapılan toplantılar, verilen belgeler, kişisel bilgiler tamamen gizlilik esasına dayalıdır. Bu da taraflara içerik hakkında diledikleri gibi detaylandırma ve konuşabilme imkanı verir.
- Arabulucu dostane bir yaklaşım sergilediğinden taraflar arasındaki uyuşmazlığın verdiği manevi olumsuzlukları en aza indirgeyerek taraflar arasında doğru bir iletişim oluşmasını sağlar.
- Arabulucu, tarafları asla zorlamaz; kişi ya da kurumlar diledikleri her an süreci durdurabilir ya da her aşamada vazgeçme hakkını kullanabilir.
- Tarafların çözüm üretemediklerinin anlaşılması halinde arabulucu uygun ve sonuç odaklı bir çözüm önerisinde bulunarak arabuluculuk faaliyetini yürütür.
- Arabuluculuk süreci içinde geçirilen süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz. Bu da tarafların hak yoksunluklarının önüne geçer.
Taraflar Hangi Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabulucuya Başvurabilir?
Arabuluculuğa başvuru dava şartı (zorunlu) ve ihtiyari olarak 2’ye ayrılmaktadır:
– Zorunlu arabuluculuk, ticari, iş ve tüketici mahkemelerinde dava şartı olarak sayılmıştır. Burada belirtilen uyuşmazlıklar için mahkemede dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu kılınmıştır; arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Zorunlu arabuluculuk şu durumlarda söz konusudur:
*İş davalarında dava şartı arabuluculuk: | *Ticari davalarda dava şartı arabuluculuk | *Tüketici davalarında arabuluculuk |
· İşe iade davaları
· Boşta geçen süre tazminatından doğan davalar · İşe başlatmama tazminatından doğan davalar · Kıdem tazminatı alacağından doğan davalar · İhbar tazminatından doğan davalar · Kötü niyet tazminatından doğan davalar · Bakiye süre ücreti alacağından doğan davalar · Eşit davranmama tazminatından doğan davalar · Sendikal tazminattan doğan davalar · Ücret alacağından doğan davalar · Fazla mesai ücretinden doğan davalar · Yıllık izin ücretinden doğan davalar · Yol ve yemek ücretinden doğan davalar · Ulusal bayram ve genel tatil (ubgt) ücretinden doğan davalar · Prim ve ikramiye ücretinden doğan davalar
|
· Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri
· Kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri · Hasılat kirası sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri · Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri · Kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri · Simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan alacak · Satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri · Ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri · İnançlı işlemden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri · Ticari işletme rehininden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri · Vekâletsiz iş görmeden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri · Haksız işgal tazminatından kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri · Tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan tazminat talepleri · Adi ortaklığın tasfiyesinden kaynaklanan alacak talepler |
· Hakem heyetinin görevi kapsamında kalan uyuşmazlıklar (parasal sınırda kalanlar)
· Hakem heyeti kararlarına itiraz · İhtiyati tedbir kararların alınması · Üretimin veya satışın durdurulması ve malın toplatılması · Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından kaynaklanan uyuşmazlıklar |
– İhtiyari Arabuluculuk ise tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri tüm özel hukuk uyuşmazlıklarının, işlerinin ve davalarının arabuluculuk uygulaması ile çözüme kavuşturulabilmesidir.
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri ve ihtiyari arabuluculuğa elverişli bazı dava ve işler şunlardır:
- Kural olarak ticaret hukuku ve sigorta hukukuna ilişkin her türlü iş ve dava,
- Maddi ve manevi tazminat davası,
- Mirasta mal paylaşımı, miras hukukundan kaynaklanan saklı pay nedeniyle tenkis davası, muris muvazaası gibi hukuki uyuşmazlıklara dair davalar,
- Boşanmada mal paylaşımı, boşanma davası kesinleşmişse boşanmada maddi ve manevi tazminat talepleri, katkı veya katılma alacağına dair talep ve davalar,
- İş hukukundan kaynaklanan, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti alacakları; iş kazası nedeniyle maluliyet veya ölümden kaynaklanan tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı vb. gibi her türlü tazminat talepleri,
- Gayrimenkul hukukundan kaynaklanan;
- vekalet görevinin (vekillik yetkisinin) kötüye kullanılması,
- muris muvazaası nedeniyle açılan davalar,
- usulsüz tasarruf vs. gibi nedenlerle açılan tapu iptal ve tescil davası,
- gayrimenkule yapılan müdahalenin men-i (tecavüzün önlenmesi) davası,
- işgal tazminatı (ecrimisil) davası,
- önalım (şufa) davası,
- ortaklığın giderilmesi/izale-i şüyu davaları,
- kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlıklar.
Tarafların Arabuluculuğa Başvuramayacağı Konular Nelerdir?
Türk Hukuk sisteminde arabuluculuğa başvurulamayacak konular da hala geçerliliğini korumaktadır. Her ne kadar tüm uyuşmazlıklar için denilse de sistemimizde resen araştırma ilkesinin hakim olduğu genellikle kamu düzenini yakından ilgilendiren uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurulması mümkün değildir.
Tarafların arabulucuya gidemeyecekleri diğer uyuşmazlıklar ise şunlardır:
- Ceza davaları,
- Nüfus kaydının düzeltilmesi ya da değiştirilmesi davaları,
- Çocuğun velayeti,
- Aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar,
- İdari yargının yetkisine giren tam yargı davası ve iptal davası,
- Vergi hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar,
- İş hukukundan kaynaklanan hizmet veya iş kazasının tespiti vb. gibi tüm tespit davaları.